Celâleddin Çelik
Şehrin çocuklarına doğayla yeniden temas kurabilecekleri bir yaşam alanı kazandırmak amacıyla hayata geçirilen Üsküdar Çocuk Köyü, 85 dönümlük bir arazide yer alır. Proje, 6.595 m²’lik yapılaşmış çekirdeğiyle, Marmara bölgesinin geleneksel bir köyünün mekânsal örgüsünü kurgusal bir dille yeniden kurar.
Yerleşim, merkezinde bir köy meydanı etrafında toplanan çarşı, kahvehane, idare binası, atölye–mağaza, şadırvan, mescid, yemek evi, konak ve meydan çeşmesi gibi yapılardan oluşur.
Bu çekirdeği çevreleyen geniş alanlarda ise manej, küçükbaş ve büyükbaş ahırlar, kümesler ve tarımsal üretim alanları bulunur. Böylece köy yalnızca bir oyun veya eğitim alanı değil, doğrudan deneyimlenebilen yaşayan bir ekosistem hâline gelir.
Bu yapılar bütünü, bilinçli bir biçimde kurgusal deneyim fikri etrafında tasarlanmıştır. Gerçek malzemelerle inşa edilmiş olsalar da, köy yaşamının sembolik ve öğretici bir temsiline dönüşürler. Çocuklara bir köyü hatırlatan bu mekân, bir dekor değil, ölçeği, malzemesi ve atmosferiyle dokunulabilir bir öğrenme sahnesidir.
Mimari dilde yığma taş duvarlar, ahşap, taş ve kiremit gibi doğal malzemeler tercih edilmiş, geniş saçaklar, revaklı dolaşım alanları ve avlu düzenleriyle yapıların ölçeği çocuklara göre yeniden düşünülmüştür. Her yapı yalın, öğretici ve dokunsal bir karakter taşır, mimarlık burada bir kurgusal deneyim aracı, çocukluk hafızasını biçimlendiren bir ortam hâline gelir.
Üsküdar Çocuk Köyü, şehirde yaşayan çocuklara üretmenin, paylaşmanın ve sorumluluğun doğayla birlikte var olabileceğini gösterir. Bir köyden çok, şehrin ortasında kurulmuş öğrenme ekosistemi diye tanımlanabilir.


















