Celâleddin Çelik
Kurulduğu günden bugüne yayıncılığın her alanında öncü bir yapı ile varlığını sürdüren TRT, aynı zamanda devlete ait tek yayın şirketidir. Türkiye’de ki ilk radyo yayını ile 1927 yılına kadar uzanan bir hikayeye sahiptir. Tüm platformlarında yayın ilkelerinin merkezine “insan”ı koyan bir anlayış benimseyen TRT, medeniyetimizin yüksek değerlerinin tamamını kapsayan projelerle, yayıncılığa küresel boyutta katkı sağlamaktadır.
Amacımız, hem içte hem de dışta kurumun değerlerini yansıtan mekanlar yaratmaktır. TRT’nin değerlerini öne çıkararak, çalışanların üretkenliğini artıracak ve onları heyecanlandıracak bir ortam tasarlamayı hedefledik.
Kavramsal konseptimizin temeli, EIA 1956 Çözünürlük Tablosu’ndan ilham alır. EIA 1956’da siyah beyaz analog TV sistemleriyle kullanılmak üzere tasarlanmış bir test kartıdır. Bir TV kamerası tarafından filme alınan ve bir TV ekranında görüntülenen basılı bir çizelgeden oluşur. Çınlama, geometrik bozulmalar, raster taramanın doğrusallığı, katot ışık tüpü gibi kusurları kontrol etmeye izin veren grafiğin incelenmesi ve görüntü çözünürlüğü eksikliğinin çözümüdür.
Televizyon sistemlerinin analizine devam edersek, sinyal olmadığında ekranlarda beliren görüntü bu gri tonlamalı renk paletinin aksine birincil renk paletidir. Bu, bizi bu projenin temel bir noktasını belirlemeye yöneltti: zıtlıklar.
Yalnızca kromatik ölçekte değil, aynı zamanda yalın malzemelerin seçilmesine neden oldu. Bu çerçeve bizi hem cephe hem de iç mekanlar açısından çağdaş ve aydınlık mekan seçimine yönlendirdi.
Yapının mekansal bağlamını da analiz ederek, projenin en önemli temaları seçildi: iç mekan ve dış mekan arasındaki bağların oluşturduğu geçirgenlik yapının iç mekan tasarımlarında hakim rol oynamaktadır.