Celaleddin Çelik
Tarihi kayıtlarda Merkez Efendi Vakfiyesi olarak geçen yapı, döneminde mahallenin ekmek ihtiyacını karşılayan bir fırın olarak hizmet vermekteydi. Yeniden işlevlendirme sürecinde temel amaç, bu özgün işlevin günümüzde de korunması oldu.
Yapının geçmişteki kullanımına uygun olarak, fırın işleviyle yeniden canlandırılması önerildi ve idarenin bu fikri benimsemesiyle proje bu yönde şekillendi. Böylece iki asırlık bu yapı, günümüzün önem kazanan bir meselesi olan sağlıklı ve nitelikli ekmek üretimi için yeniden düzenlendi. Atalık tohumlardan, siyez unundan ve ekşi mayadan üretilen ekmekler ile sınırlı sayıda hamur işi ürünü, artık bu özgün fırında üretilmekte ve tarihi binada ya da bahçesinde tüketilebilmektedir.
İç mekânda, yapının karakterini gölgelemeyen sade ve doğal bir malzeme paleti tercih edildi. Doğal taş duvarların ağır ve masif dokusuna karşılık olarak ince kesitli meşe mobilyalar ve hamur işi üretimiyle özdeşleşmiş beyaz mermer tezgâh ve masa yüzeyleri kullanıldı. Üst katlarda, Merkez Efendi Mezarlığı’nın yeşil servilerine açılan pencerelerin bulunduğu bölümde, ahşap ve mermer dokularını öne çıkaran koyu yeşil bir tonla mekânın derinliği vurgulandı.
Tarihi Merkez Efendi Fırını, böylece iki asırlık hafızasını koruyarak, çağdaş üretim anlayışıyla buluşan, yaşayan bir kültürel miras mekânına dönüştü.














