Pendik Belediyesi
İstanbul’un en büyük ilçelerinden biri olan Pendik’te, mevcut hizmet binasının teknik sorunları ve yetersiz kapasitesi üzerine, hem çalışanların gereksinimlerini karşılayacak hem de kentle daha bütünleşik bir yerleşke oluşturacak yeni bir yapı tasarımı gündeme geldi. Yerel yönetim yapısını sivilleştirerek kamusal hayatın merkezine yerleştiren bir buluşma ve temsil mekânı olarak kurgulanan yapı, çağdaş kentlinin gündelik hayatıyla belediye arasındaki ilişkiyi daha şeffaf, erişilebilir ve iletişimi güçlü bir düzleme taşımayı amaçlıyor.
Tasarımın çıkış noktası, “kamusal yapı” kavramını yalnızca bir hizmet veya yönetim yapısı değil, kente dair ortak belleğin mekânı olarak yeniden düşünmek. Bu yaklaşım doğrultusunda zemin kotu, kentliye ait bir peyzaj platformuna dönüştürülmüş; meydan, su öğeleri ve yeşil doku binayla birlikte süreklilik kazanan bir açık alan sistemi olarak bütünleştirilmiştir.
Yapının kuzeydoğu köşesinde yükselen dairesel, şeffaf hacim belediye meclisini barındıran özel bir odak olarak tasarlandı. Çevresini saran ince kolon dizisi ve geçirgen cephesiyle bu hacim, gece ve gündüz farklı ışıklarda kente doğru parlayan bir “kamusal fener” etkisi yaratır. Meclis salonunun bu açıklığı, dışarıdan gözlenebilen, yönetimde şeffaflık ve kamusal katılımın görünür olma idealini mimari bir biçime dönüştürür. Başkanlık katı yapının en üstünde değil, meclisin bir alt katında yer alır.
Cephe düzeni, düşey ritim ve oran duygusuyla disipline edilmiş bir geometriye sahiptir. Alt kotta yer alan kemerli açıklıklar, kentin tarihî hafızasına gönderme yapan bir ritim oluşturur. Üst katlarda bu ritim sadeleşerek kurumsal kimliğin dinginliğini taşır, geniş saçak ise yapının siluetiyle kurduğu ilişkiyi tamamlayan bir bitiş elemanıdır.
İç mekânda kurgulanan işlevsel hiyerarşi, kamusallıktan mahremiyete doğru bir geçiş fikri üzerine kuruludur. Alt katlarda çok amaçlı salon, kitapçı, kafe ve sosyal alanlar kentle doğrudan temas halindeyken üst katlarda ofis birimleri, yönetim bölümleri yer alır. Bu katmanlı düzen, bir idari binadan beklenen işlevsel netliği sağlarken, iç mekân boyunca açıklık, ışık ve görsel süreklilik duygusunu korur.
Pendik Belediyesi Ana Hizmet Binası, yalın geometrisi, zamansız cephe dili ve insani ölçeğiyle hem kurumsal bir ciddiyet hem de kamusal bir davetkârlık taşır. Modern yapı teknolojilerini yerel mimari belleğin soyut izleriyle buluşturarak güven, açıklık ve süreklilik duygularını mekâna taşır.
Ayrıca yapı, Türkiye’de sismik izolatör sistemiyle inşa edilen ilk belediye binası olma özelliğini taşımaktadır. Böylece yapı yalnızca ileri düzeyde deprem güvenliği sağlamakla kalmaz, kamusal yapılarda güven, dayanıklılık ve hizmet sürekliliğinin mimari sorumluluğunu da temsil eder. Sismik izolatör sistemi, yapıyı olası depremlerde zemin hareketinden bağımsızlaştırarak hem kullanıcı güvenliğini hem de belediye hizmetlerinin kesintisiz devamını garanti altına alır.

















